Kötü besinlerin fazla tüketilmesi, obezite oranlarının artması, kalp hastalığı, Tip 2 diyabet ve hatta depresyon riskinin yükselmesi ile doğrudan bağlantılıdır. Şeker, basit karbonhidratlar (beyaz un, patates, şekerli içecekler) ve doymuş yağ oranı yüksek olan bir beslenme, obezite salgınının başlıca nedenlerinden biridir. Dünyada yetişkinlerin üçte birinden fazlası obez ve çocuklar bu trendi takip ediyor. 1980’lerden bu yana iki kat fazla obezite oranı var.
Abur Cubur Yiyeceklerin Sağlık Etkileri
Sindirim sistemi, meşrubat, cips veya şeker çubuklarında bolca bulunan früktoz ve diğer basit karbonhidratları parçaladığında, kan şekeri seviyeleri yükselir. Bu, hücrelerin bu şekerleri emip depolayabilmesi için pankreasları insülin hızla serbest bırakmaya zorlar. Sık sık kan şekerinin yükselmesi sonucu vücudun insülin üreten hücrelerinin aşınmasıyla Tip 2 diyabet tetiklenir. Tip 2 diyabet, kalp rahatsızlığı, ağrılı sinir hasarı, böbrek hasarı, Alzheimer hastalığının artmış bir riski ve ampütasyon gerektirebilen ayak enfeksiyonları gibi bir dizi sağlık komplikasyonunu taşır.
Zihinsel sağlığımız bile, rafine şekerler, işlenmiş etler ve yüksek yağlı tatlılarından etkilenebilir. Araştırmacılar, abur cubur gıdalar ile yüksek depresyon oranları arasında güçlü bir bağlantı buldu. Yüksek yağ ve şeker seviyelerinin beynin iltihaplanmasını ve oksidatif stresini arttırdığı biliniyor, bu da beynin kimyasal sinyalizasyonunu bozabilir.
Artan miktarda araştırma, obez yetişkinlerin ve çocukların, genellikle alkol ve uyuşturucularla ilişkili klasik bağımlılık belirtileri olan kontrol dışı aşırı yemek, artan tolerans ve azalan konsantrasyon belirtileri sergilediğini gösteriyor. Yine de, fast food zincirleri, gıda üreticileri yüksek kalorili, düşük beslenme gıdalarını en küçük çocuklara bile pazarlamak için milyarlarca para harcıyor. Bu büyüyen tehlikeye karşı bilinçli davranarak kendimizi ve çocuklarımızı korumaktan başka çare kalmıyor.