Sosyal medya kullanımının gün geçtikçe artmasının hem avantajları hem de dezavantajları konuşuluyor. Fakat bütün bu konuşmaların ve değerlendirmelerin eksik olan tarafı, dezavantajlarından kendimizi korumak noktasında gösterdiğimiz zafiyet…
Sosyal medyanın iletişim çağı olarak nitelendirilen bu çağda, artık çoğu için vazgeçilmez olduğunu inkâr edemeyiz. Tabii bunun yanında hayatımıza sağladığı kolaylıkları da. İstediğimiz yazarı, siyasetçiyi, haber ajansını ya da ilgilendiğimiz alanlara dair hesapları rahatlıkla takip edebildiğimiz ve bu konularla ilgili en hızlı haber alabildiğimiz bir mecra haline geldi.
Bunun yanı sıra, hayatın akışını ve zamanın azlığını düşünürsek, görüşemediğimiz insanlarla çok daha kolay görüştüğümüz ve onlardan haber aldığımız bir yönü olduğunu da eklemeliyiz.
Peki bütün bu ve daha sayamadığımız birçok avantajı yanında dezavantajları nedir? Bunlardan en önemlilerini ve bizim hayatımıza olumsuz manada en çok tesir edenlerini sayacağız.
Sosyal Medya İlişkileri Yıpratıyor mu?
Sosyal medya ile ilgili en somut olarak söyleyebileceğimiz olumsuzluk, ilişkilere verdiği zarar. Çünkü boşanma sebepleri arasında artık ilk sıralarda sayılıyor. Çiftlerin birbirlerini aldattıkları ya da buna meylettikleri alanlardan sayıldığının delili; mahkeme tutanaklarındaki çiftlerin beyanlarında ya da avukatların savunmalarında ortaya çıkıyor.
Çiftlerin ilişkileri dışında, sosyal hayatımızdaki insani ilişkilerimize de zarar verdiğini söylemek mümkün. Sert bir dilin daha kolay kullanıldığı bu mecralarda, insanların birbirlerini yıpratacak ya da rencide edecek ifadelere başvurduğu gözlemlenmekte.
Sadece bu da değil elbette. Sosyal medyada çok fazla zaman geçiren kişilerin, kendi gerçekliğini kaybettiği ve sanal bir dünyayı gerçek gibi yaşadığı, sosyal hayattan kopup aslında asosyal hale geldiği de uzmanların değerlendirmeleri arasında yer alıyor.