Kanalizasyon açma sisteminde döşenen boru ve çeşitleri yapıldıkları malzemelere göre farklılık göstermektedir ve göstermelidir de. Kanalizasyon borularının çap olarak bu ihtiyaca göre değişkenlik gösterir 15 cm den 3 m ye kadar boru çapları değişir. Kanalizasyon da ana borular üzerine her yüz metrede bir delikli havalandırmalarla, rögar (yıkama ve düşümlü) bacalar ile döşenmelidir.
Denize boşaltımı yapılan pis sular sahilden 20-30 m derinliği bulunan yere kadar uzaklaştırılması gerekmektedir. Kanalizasyon kanalları şayet su kanallarının altıdan geçiyor ise aralarındaki mesafe en az 30 cm mesafede bulunacak şekilde döşenmelidir. Şayet durum tam tersi yani kanalizasyon borusu üstte su boruları altta ise daha dikkatli olmak gerekmektedir çünkü kanalizasyon borularından sızan pis su temiz suya karışarak tehlike oluşturabilirler şayet bu sistem kullanılacak ise izolasyonun yapılmış olması gerekmektedir.
Belediyelerin15.maddesi ve umumi hıfzıssıhha kanunun 244 ve 249. Maddeleri doğrultusunda yerleşkelerde ki belediyeler kanalizasyon işlemlerini yürütmek ile sorumludurlar. İnsanlar bu nedenle belediyelere bu işlemi yapmaları için her yıl emlak vergisinin de içinde bulunduğu belirli miktarda para vermektedirler.
Kişiler parasını veriyorum diye pis suyunu her istedikleri alana akıtamazlar. Kanalizasyona veya yasalara uygun yapılmış fosseptik çukurlara akıtmak mecburiyetindeler. Tarihimizde bu işlemleri büyük eserler vererek günümüze kadar ulaşmış yapılarında medrese, cami, külliye, hamam, darüşşifaların, imaret gibi yapıların ve kervansarayların lağım sularını özellikle arazinin eğiminden de istifade ederek yaşadıkları yerleşim yerlerinden uzaklaştırarak deniz veya yerleşim yerlerinden uzak arazilere vermişlerdir. Evlerinde ki her türlü atık maddeyi bahçelerinde üzeri örtülü derin çukurlarda biriktirmişler ve böylece çevreye ve insanlara mikrop ve pislik yayılmasını önlenmiştir.
Avrupada Kanalizasyon
Avrupa da kanalizasyon sistemi orta çağ döneminde bizdeki kadar daha doğrusu hiç gelişmemiştir. Öyle ki Fransa Paris te oturan bir kişi sabah uyandığında evinde hela olmadığından dolayı bu işin tasarlanmış oturağa yaptığı büyük ve küçük abdesti ile içme suyu şişesini beraberinde Seine nehrine götürüp, nehirden önce içme suyu şişesini doldurur daha sonra da pisliğini nehre döktüğü söylenmektedir. Fakat günümüzde Avrupa bu sistemi bizlerden alıp geliştirerek bizlerin önüne geçmiştir.
Bu konularda kesinlikle uzman firmalardan hizmet alınmalı